TÜRKİYE’DE ALACAK TAKİBİ

TÜRKİYE’DE ALACAK (İCRA) TAKİBİ

Şirket müşteriniz firmanıza olan fatura borçlarını ödemiyor mu? Büromuz Türkiye’deki alacaklarınızın takibi ve Türk İcra Hukuku’nda tahsili için gerekli olan yöntem ve teknik bilgilere sahip olup, bu tür alacakların Türkiye’de tahsili konusunda Almanya, Avusturya, İsviçre, Lihtenştayn, Lüksemburg, Belçika veya Hollanda yaşayan yerli/yabancı gerçek veya tüzel kişi müvekkillere de hizmet vermektedir.

Borçlunuzun borcunu ödemediği durumlar için tavsiyeler:

  • Müşterinizi arayarak ödemenin neden gerçekleşmediğini sorun;
  • Ardı ardına ödeme ihtarı göndermeniz ticari ilişkinizi zedeleyebilir;
  • Tüm detayları ve faturaları içeren anlaşılabilir sadece bir ihtarname gönderin;
  • Hatırlatma veya ihtarnamenizde müşterinize  7-15 gün süre tanıyın;
  • Sözlü anlaşmaların yaygın olduğunu unutmayın;
  • Görüşme ve anlaşmaların iyi anlaşıldığından ve sonrasında yazıya dökülüp imzalandığından emin olun;
  • Borçlunuzun size anlattığı hikayelere fazlasıyla kanıp hukuki olarak harekete geçmeyi fazla geciktirmeyin.

Türkiye Özelinde Alacak Takip Prosedürleri

Türkiye’de yapılacak olan alacak takiplerinde iki farklı aşamada hizmet veriyoruz. İlk aşama olarak borcunuzun tahsili için yasal yollara başvurmadan çabalıyoruz. Bu yolla alacağınızın tahsil edilemeyeceği anlaşıldığında ikinci yol olan mahkeme yoluna başvuruyoruz. Bir avukatlık bürosu olarak iki aşamada da sizlere hizmet sunuyoruz.

1. Türk Cebri İcra Yoluna Başvurmadan

 

Prensip olarak tüm alacak takiplerine bu yol ile başlıyoruz. Bu yol ile borcun sulh yolu ile tahsil edilip edilemeyeceğini görürken, diğer yandan ortaya çıkacak muhtemel mahkeme masraflarını önleme amacı güdüyoruz. Türkiye’de bulunan müşteriniz ile irtibata geçiyor ve ödeme yapması gerektiğini kendisine bildiriyoruz. Bu aşamada gerçekleştirdiğimiz işlemler:

  • İhtarname ve telefon görüşmeleri: Borçlunuza ihtarname gönderdikten sonra telefon ile kendileriyle irtibata geçiyor ve bir kaç gün için süre verip faiz ve masrafları ile birlikte ödemenin yapılması için talepte bulunuyoruz.
  • Ödeme planı üzerinde anlaşılması: Türk avukatlarımız ülkelerinin ticari teamülleri ve kanunları hakkındaki bilgilerini kullanarak borçlunuzu ödeme planı üzerinde anlaşmaya ikna edebilirler. Bu uzlaşma yöntemi borçlunuzu ödeme yapmaya ikna etmek için etkili bir yöntemdir ve yasal yollara başvurulması gerektiği taktirde borçlunuzun aleyhine kanıt teşkil eder.
  • Ödeme yapılmadığı taktirde yasal yola başvurulacağı ihtarı: Avukatlarımız aracılığıyla en kısa zamanda yasal yollara başvurulacağının karşı tarafa bildirilmesi de borçlunuzu ödeme yapması için baskı altına alan etkili bir yöntemdir.

2. Türk Cebri İcra Yoluna Başvurarak

 

Şayet borçlunuzun ilk aşamadaki tüm çabalarımıza rağmen ödemeye hala yanaşmaması durumunda, sizinde onayınız aldıktan sonra, ilgili konuyu mahkemeye taşıyoruz. Elbette bu aşamaya geçmeden önce tarafınızı ilgili masraf ve ücretler hakkında önceden bilgilendiriyor ve onayınızı almadan işleme geçmiyoruz. Türkiye’de başlatılabilecek olan muhtemel yasal yollar:

  • İcra takibi: Alacaklı olarak borçlunuza karşı ilamsız icra takibini yetkili icra dairesi nezdinde başlatabilirsiniz. İcra memuru talebiniz üzerine bir ödeme emri düzenler ve borçlunuzun adresine tebligat çıkarır. Tebligatın borçluya ulaşmasından itibaren, borçlunun borca itiraz etmesi için 7 günlük bir süre vardır. Bu süre zarfı içerisinde borca itiraz edildiği taktirde, icra takibi durur. İtirazın iptali için ilgili icra mahkemesine alacaklı tarafından başvurulması zorunlu hale gelir. Şayet borçlu süresi içinde borca itiraz etmez ise icra takibi kesinleşir ve borçlu hakkında malvarlığı araştırması yapılabilir, bulunan malvarlıklarına haciz konulabilir. Borçlunun üçüncü kişilerden alacaklarına haciz koyulabilmesi de mümkündür.
  • Alacak davası: Talebinizin ya da taraflar arasındaki uyuşmazlığın durumuna göre yetkili mahkemede borçluya karşı alacak davası açabilirsiniz. Alacak davası açtığınız taktirde alacağınızın ispat yükü sizdedir. Türkiye’de uyuşmazlığın derinliğine göre alacak davaları bir hayli uzun sürebilir. Lehinize çıkan kararla birlikte ilamlı icra yolu ile alacağınızı tahsil edebilme yolu açılır.

Avukatlık Büromuz Türkiye’de tahsil edilmesi gereken alacaklarla ilgili olarak Almanya, Avusturya, İsviçre, Lihtenştayn, Lüksemburg, Belçika veya Hollanda ikamet eden yerli/yabancı gerçek veya tüzel kişi müvekkillerimize hizmet vermektedir.

Almanya’daki büromuza hafta içi her gün mesai saatleri arasında ulaşabilirsiniz.

Nerede soydaşımız, yurttaşımız ve insanımız var ise, biz oradayız

SARI & PARTNERS

İletişim ve adres bilgileri için tıklayın.

ALMANYA’DA ALACAK TAKİBİ

ALMANYA’DA ALACAK (İCRA) TAKİBİ

Almanya’daki müşteriniz borcunu ödemiyor mu? Çoğu zaman borçlunun ilk ihtarnameye verdiği reaksiyona bağlı olarak konunun mahkemeye taşınıp taşınmayacağı hususu kendisini belli eder. Alman hukuk sistemi taraflar arasında bir sözleşme olup olmadığına odaklandığından, iddianızın mahkemede ispatı için ticari işleme konu olan tüm bilgi ve belgeleri düzenli tutmanız gerekmektedir. Almanya’da yerleşik avukatlarımız alacağınızın tahsilini gerçekleştirebilecek bilgi ve birikime sahiptirler. Almanya’daki alacaklarınızı kararlı ve efektif bir şekilde borçlunuzun üstüne gidip tahsil edebiliriz.

Borçlunuzun borcunu ödemediği durumlar için tavsiyeler:

  • Borcunu gününde ödemeyen borçlunuza vakit kaybetmeden ihtarname gönderin.
  • Borcun vadesi için belirli bir gün ve süre belirtmeyi unutmayın.
  • Almanya’da ortalama vade süresi 14 gündür.
  • Şayet gecikme faizi hususlarında anlaştıysanız ihtarnamenizde ayrıca belirtmeyi unutmayınız.
  • İhtarnamenize ödeme yapılmadığı taktirde masrafları onlara ait olmak üzere alacak tahsilatı için avukatınıza başvuracağınız uyarısını da ekleyiniz.
  • Aranızdaki anlaşmaların yazılı halde olmasına dikkat ediniz.
  • Tüm yazışmalarınızı kaydedip, arşivleyiniz.

Dürüstlüğe ve samimiyete dayalı danışmanlık biçimi

Sizlere alacağınızın tahsil edilebilirlik şansı hakkında her zaman dürüst ve samimi danışmanlık sağlarız. Sizin çıkarlarınızı ilk derecede gözetir, sizin tercih ve önceliklerinize uygun olan en iyi opsiyonları ve tahsilat yollarını baz alarak hizmet sunar ve bunu kuruluşumuzun temel değerleri olan dürüstlük ve adalet anlayışı çerçevesinde yaparız.

Almanya Özelinde Alacak Takip Prosedürleri

Almanya’da yapılacak olan alacak takiplerinde iki farklı aşamada hizmet veriyoruz. İlk aşamada gereksiz mahkeme masraflarına sebebiyet vermemek adına borcunuzun tahsili için yasal yollara başvurmadan çabalıyoruz. Bu yolla alacağınızın tahsil edilemeyeceği anlaşıldığında ikinci yol olan mahkeme yoluna başvuruyoruz. Bir avukatlık bürosu olarak iki aşamada da sizlere hizmet sunuyoruz.

1. Alman Cebri İcra Yoluna Başvurmadan

Prensip olarak tüm alacak takiplerine bu yol ile başlıyoruz. Bu yol ile borcun sulh yolu ile tahsil edilip edilemeyeceğini görürken, diğer yandan ortaya çıkacak muhtemel mahkeme masraflarını önleme amacı güdüyoruz. Almanya’daki müşteriniz ile irtibata geçiyor ve ödeme yapması gerektiğini kendisine bildiriyoruz. Bu aşamada gerçekleştirdiğimiz işlemler:

  • İhtarname ve telefon görüşmeleri: Borçlunuza ihtarname gönderdikten sonra telefon ile kendileriyle irtibata geçiyor ve bir kaç gün için süre verip faiz ve masrafları ile birlikte ödemenin yapılması için talepte bulunuyoruz.
  • Ödeme yapılmadığı taktirde yasal yola başvurulacağı ihtarı: Genelde ödeme yapmaya yanaşmayan borçlunuza en kısa zamanda mahkeme yoluna başvurulacağını ihtar ederek bu yol ile borçlunuzu ödeme yapması için zorluyoruz. Bu yol ile alacağınızın sürüncemede bırakılmasını engellemeye çalışıyoruz.

2. Alman Cebri İcra Yoluna Başvurarak

Şayet borçlunuzun ilk aşamadaki tüm çabalarımıza rağmen ödemeye hala yanaşmaması durumunda, sizinde onayınız alındıktan sonra, ilgili konuyu mahkemeye taşıyoruz. Elbette bu aşamaya geçmeden önce tarafınızı ilgili masraf ve ücretler hakkında önceden bilgilendiriyor ve onayınızı almadan işleme geçmiyoruz. Almanya’da başlatılabilecek olan muhtemel yasal yollar:

  • “Mahnverfahren”: Mahnverfahren kısaca çekişmesiz konuların karara bağlandığı hızlandırılmış prosedür (dava şekli) olarak tanımlanabilir. Bu yol ile çok kısa bir zaman zarfında borcun ve dava masraflarının ödenmesini içeren icra emrini alabilirsiniz. Borçlunuzun bu emre karşı itiraz edebilmesi için bir kaç haftalık bir süresi olmakla birlikte, herhangi bir itirazda bulunulmadığı taktirde, karar kesinleşir ve gerektiği taktirde icraya geçilebilmesinin önü açılır. İcra aşamasında borçlunuzun banka hesabi dondurulabilir.

 

  • Alacak Davası: Şayet alacak konusu çekişmeli ise genel alacak davası açarak konuyu mahkemeye taşımak daha uygun olacaktır. Alacak davası açıldığı taktirde iki tarafta iddiasını ispat ile mükellef olduğundan ispata yarar belgeleri mahkemeye sunmak zorundadırlar. Bir ya da bir kaç duruşma sonrasında genelde mahkeme uyuşmazlık hakkında kararını vermektedir. Karar lehinize gelmesine rağmen borçlunuz ödemeye yanaşmadığı taktirde ise icra yolu ile karar infaz edilerek borçlu ödemeye yapmaya zorlanabilir. En yaygın yaptırımlardan biri ise borçlunun banka hesaplarının dondurulması olacaktır. Mahkemeye başvurmadan önce karşı taraf ile anlaşmakta pratikte mümkün olan opsiyonlardan birisidir.

 

  • Avrupa Ödeme Emri: Konunun çekişmesiz olduğu durumlarda, iki tarafında Avrupa Birliği içersinde ikametgahının olması şartıyla bu yola başvurmak mümkündür. Dosyanız ile ilgilenen avukatımız dosyanın durumuna göre hangi yolun daha makul olduğu konusunda size tavsiyede bulunacaktır. Avrupa ödeme emri için alacaklının klasik formu doldurması ve yetkili mahkemeye sunması gerekmektedir. Formun sunulmasından itibaren borçlu 30 gün içerisinde itiraz etme hakkına sahiptir. Süresi içerisinde borçlu tarafından mahkemeye herhangi bir itiraz sunulmadığı taktirde, mahkemeden ödeme emrinin kesinleştirilmesi ve infazı istenebilir. Bu karar her üye ülkede uygulanabilir bir karardır. Fakat bu yol çekişmeli konular için tavsiye edilmez. Bu yolun tek avantajı hızlı ve daha az masraflı bir yol olması olup, şayet itiraz ile çekişmeli hale geldiği taktirde alacak davası açılması gerekir.

Avukatlık Büromuz Almanya’da tahsil edilmesi gereken alacaklarla ilgili olarak gerçek veya tüzel kişi müvekkillerimize hizmet vermektedir.

Büromuza hafta içi her gün mesai saatleri arasında ulaşabilirsiniz.

MAVİ KART ARTIK BANKALARDA TEK BAŞINA GEÇERLİ KİMLİK BELGESİ

MAVİ KART ARTIK BANKALARDA DA GEÇERLİ BİR KİMLİK BELGESİ

MASAK YAPILAN YOĞUN ŞİKAYETLERİ DİKKATE ALARAK, YURTDIŞI TÜRKLER VE AKRABA TOPLULUKLARI BAŞKANLIĞININ DA BÜYÜK ÇABALARI İLE, MAVİ KARTA İLİŞKİN GÖRÜŞÜNÜ SONUNDA DEĞİŞTİRDİ.

Bu zamana kadar uygulamada doğumla Türk vatandaşı olup çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığından ayrılan ve bunların 3 üncü dereceye kadar olan alt soyları için Türk vatandaşlığı kanunun 28 inci maddesi kapsamında Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce verilen ve resmi kurum ve kuruluşlarda tek başına kimlik belgesi hükmünde olan Mavi Kart, Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulunun iç mevzuatı ve talimatları doğrultusunda bankalarda tek başına kimlik belgesi olarak kabul edilmiyor, bu nedenle Bankalar bu kişilerden  MASAK’ın mevzuatı ve direktifleri doğrultusunda bankacılık işlemlerinde ek olarak yabancı ülke pasaportu veya kimlik kartı ibraz etmesi gerektiğini belirtiyordu.

13.10.2017 tarihinden itibaren, uygulamadaki bu çelişki giderilerek, Mavi Kartın bankalarda da tek başına geçerli resmi bir kimlik belgesi olduğu MASAK tarafından tereddüde yer verilmeyecek şekilde açıklığa ve yasal zemine kavuşturulmuş oldu.

MASAK’ın sitesinde Sıkça Sorulan Sorular kısmının 28ç ve 88 inci hanelerinde artık Mavi Kartın tek başına kimlik belgesi olarak kabul edildiği açıklanmıştır.

MASAK resmi internet sayfasının Sıkça Sorulan Sorular kısmının 28. hanesinin ç bendinde ve 88 inci hanede yaptığı açıklamalarda;

13.10.2017 tarihinden sonraki uygulama:

Daha önce mavi kartlar kimlik tespitinde kullanılabilecek belgeler arasında sayılmamışken,

“29/5/2009 tarihli ve 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun “Çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilere tanınan haklar” başlıklı 28 inci maddesi kapsamında bulunan kişiler için söz konusu maddenin altıncı fıkrası uyarınca düzenlenen Mavi Kartların, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Kimlik Paylaşımı Sistemi Mavi Kartlılar Kütüğünden sorgulanarak bilgilerin doğrulanması suretiyle, kimlik bilgilerinin teyidi bakımından geçerli belge olarak kullanılabilmesi” hususu Bakanlık Makamının 13.10.2017 tarihli ve 23887 sayılı onayları ile uygun bulunmuştur.

diyerek, bankacılık İşlemlerinde tek başına kimlik belgesi olarak kullanılıp kullanılmayacağı değişikliğin yapıldığı 13.10.2017 tarihine kadar tereddütlü olan Mavi Kart ile ilgili tartışmalara son noktayı koymuştur.

Bu değişikliğe ilişkin benzer bir açıklamada Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığınca resmi internet sayfası üzerinden duyurulmuştur.

Kaynak: http://masak.gov.tr/userfiles/file/sss.htm

Kaynak: https://www.ytb.gov.tr/haber_detay.php?detay=5438

YURTDIŞI BORÇLANMASI İÇİN GEREKLİ BELGELER

Borçlanma talebinde bulunabilmek için gerekli şartlar;

1) Erkekler için

a) Yurtdışında “Türk vatandaşı olarak” çalışılan sigortalılık süreleri ve 1 yıla kadar olan işsizlik süreleri (Mavi Kartlı olarak yurtdışında çalışılan süreler borçlanılamaz)

b) Borçlanma talep anında Türk vatandaşı ya da Mavi Kart hamili olunması

2) Kadınlar için

a) Yurtdışında “Türk vatandaşı olarak” çalışılan sigortalılık süreleri ve 1 yıla kadar olan işsizlik süreleri ya da ev kadını olarak (bekar, evli, dul farketmez) çalışılmayan süreler (Mavi Kartlı olarak yurtdışında çalışılan ya da Mavi Kartlı ev kadını olarak yurtdışında geçirilen süreler borçlanılamaz)

b) Borçlanma talep anında Türk vatandaşı ya da Mavi Kart hamili olunması

ÇAKIŞMA VE TÜRKİYE’DE BULUNULAN ZAMANLARLA İLGİLİ ÖNEMLİ BİLGİ
Erkeklerin özellikle borçlanmak istediği sürelerde fiili olarak yurt dışında bulunup bulunmadığına, Türkiye’de de çakışan bir sigortası olup olmadığına özen göstererek başvuru yapması gerekmektedir. Zira SGK Türkiye’deki sigortalılık süreleri ile yurtdışındaki sigortalılık süreleri çakışması ya da borçlanılan sürelerde yurt dışında olmadığı hudut kapılarından alınacak giriş çıkış belgeleri ile tespit olunması durumunda, borçlanılan ya da borçlanılacak süreleri, istisnalar ve özel haller dışında, kural olarak iptal ve red etmektedir. Yine aynı şekilde, ev hanımı olarak borçlanılacak sürelerde de, yurtdışında olunduğundan emin olunmalı, aksi yurda giriş çıkış belgeleri, sigorta cetvelleri ya da pasaport fotokopileri ile ispat edilmesi ya da SGK müfettişlerince tespit edilmesi durumunda, borçlanılan ya da borçlanılacak süreler iptal ve red edilmektedir.

Almanya’dan yurtdışı borçlanma yapmak için gerekli belgeler:

1- Son 1 ay içinde Alman Emeklilik Sigortasından alınmış Sigorta Döküm Cetveli (Rentenversicherungsverlauf der Deutschen Rentenversicherung)

2- Son 1 ay içinde Konsolosluk Çalışma Ataşeliğinden alınmış “Çalışma ve İkamet Belgesi” orijinali. (Bu belge alınmadan önce daha önce çalışılmış tüm işyerlerinden işe giriş çıkış tarihlerini gösterir belgeler alınarak Çalışma Ataşesine teslim edilecek.)

3- Türkiye’deki çalışmalarını gösterir işe ilk giriş bildirgesi, işten çıkış bildirgesi veya çalışma 1 aydan daha eski ise SGK hizmet dökümü. (E-Devlet şifreniz varsa, www.turkiye.gov.tr adresinden basabilirsiniz.)

4- Özellikle ev kadını borçlanması yapacak olan kadınlar için Almanya’ya giriş tarihinden itibaren Türkiye’ye giriş çıkış tarihlerini gösterir Emniyet Müdürlüğü yazısı. Erkekler için sadece SGK’lı çalıştığı döneme ait giriş çıkış tarihlerinin görünmesi yeterlidir.

5- Saklanıyorsa eski ve yeni pasaportların ve giriş çıkış damgalarının bulunduğu sayfaların fotokopisi.

6- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı iseniz, nüfus cüzdanı fotokopisi, doğumla Türk vatandaşı olup çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığından ayrılmışsanız, Mavi Kart fotokopisi

7- Kişi Türkiye’de Bağ-kur’a bir şekilde kaydolmuşsa Bağ-kur’luluk dökümü. Priminin ödenip ödenmediğine ilişkin bilgi. (E-Devlet şifreniz varsa, www.turkiye.gov.tr adresinden basabilirsiniz.)

8- Türk vatandaşlığı izinle kaybedilmişse Bakanlar Kurulu’nun Türk Vatandaşlığının kaybına ilişkin Nüfus müdürlüklerinden alınacak (vatandaşlıktan izinle ve hangi tarihte çıktığınızı gösteren) vukuatlı nüfus kayıt örneği aslı.

9- Türkiye’de çalışırken ikametgahın birincil ikametgah olarak Türkiye’ye aldırılıp aldırılmadığı bilgisi. Aldırıldı ise Türkiye İkametgah adresi olarak bildirilen adres bilgisi. (E-Devlet şifreniz varsa, www.turkiye.gov.tr adresinden basabilirsiniz.)

10- Daha önce Yurtdışı Borçlanma Talebinde bulunulmuşsa “Borçlanma Talep Dilekçesi”, SGK’nın cevabi yazısı “Borç Tahakkuk Cetveli”, ödeme yapılmışsa dekont fotokopisi ve varsa diğer tüm SGK yazışmaları, itirazlar vb.

Yurtdışı borçlanmasından sonra aylık (emeklilik maaş bağlama) talebinde bulunulacaksa;

11- Almanya’da halen resmi olarak ikamet ediyor iseniz, Almanya’da bağlı olduğunuz belediye den alacağınız İkamet Belgesi (Meldebescheinigung) aslı ve onaylı Türkçe tercümesi.

MAVİ KARTLILARIN HAKLARI

Değerli Mavi Kart hamili yurttaşlarımız,

bildiğiniz gibi yeni Mavi Kart’lar tüm Türkiye çapında Resmi bir kimlik belgesi hükmündedir. Tapuda, Noterde, Devlet kurum ve kuruluşlarında Türk vatandaşlığı kanunun 28. maddesi uyarınca yalnızca Mavi Kartın ibrazı yeterlidir. AB Kimlik Kartını veya Pasaportunu Mavi Kartın yanında birlikte ibraz etmeniz zorunluluğu artık yoktur. Eskiden böyle bir zorunluluk vardı. Ancak yeni Mavi Kartların çıkması ile birlikte, yapılan yasal değişikliklerle bu zorunluluk artık kalkmıştır. Mavi Kart artık bir Resmi kimlik belgesi hükmündedir. Sizden böyle bir şey talep edildiğinde, AB Kimlik Kartınızı veya Pasaportunuzu ibraz etmek zorunda değilsiniz. Bu tür durumlarda sadece Mavi Kartınızı göstererek, işleminizin gerçekleştirilmesi hususunda ilgili görevli veya memurlara bu konuda telkinde bulunmanız veya direnmeniz yasal haklarınız açısından yararınızadır. Ancak bu şekilde hak ihlallerinin doğmasına engel, ve Mavi Kart uygulamasının raya oturmasına destek olabilirsiniz. Bu husus hepimiz için önemlidir.
Bu kartın sağlamış olduğu haklar biz Avrupa Birliği (Almanya, Avusturya) vatandaşlığına geçen Türkler için çok önemlidir. Zira, Türkiye’ye yönelik yapacağınız her türlü seyahat, çalışma, yerleşme, miras, tapu, emeklilik ve diğer bir çok konuda Mavi Kart, Nüfus Cüzdanı gibi her kapıyı açmaya zorlayan bir anahtar işlevi görmektedir.
Türkiye’ye Alman Kimlik Kartı ve Mavi Kartla birlikte sorunsuzca giriş yapılarak, süresiz kalınabilmekte, hiç bir izne gerek olmadan çalışılması mümkündür.
Ancak, Mavi Kartla ilgili bazı yasal/kurumsal eksiklikler ne yazık ki halen mevcuttur;
1) Bankalarda, Maliye Bakanlığı MASAK’ın yönetmelikleri ve yönergeleri çerçevesinde, Mavi Kart halen tek başına resmi bir kimlik belgesi olarak kabul edilmemektedir. En küçük bir havale de veya hesap açmada, bizden Pasaport talep edilmektedir. Burada 5901 sayılı Türk vatandaşlığı kanunun 28. maddesindeki haklarımız ihlal edilmektedir. Bankalarda işlem yapılabilmesi için Mavi Kartın yanında Pasaport (bazı Bankalar örn; VakıfBank Alman Kimlik Kartını da kabul ediyor) ibraz etmemiz talep edilmektedir. Ancak 5901 sayılı kanunun 28. maddesinin emredici hükmü ihlal edilmektedir. Bu durumun değiştirilmesi gerekmektedir.
2) Faturalı veya Faturasız cep telefonu hattı alırken, BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) kuralları gereğince Mavi Kart geçerli bir kimlik olarak kabul edilmemektedir. AB vatandaşlığına sahip olan bizler, şu an için Türkiye’de AB Pasaportumuzun veya Kimlik Kartımızın fotokopisi ile “sadece faturasız hat” alabilmekteyiz. Faturalı hat almak ise hiç kolay değil. Yabancı uyruklular için öngörülen Faturalı hat alabilme şartları, bizler içinde geçerlidir. Bunun için bir Banka Teminatı ve belli bir miktar paraya sahip olma gibi şartlar öne sürülmektedir. Oysaki Türk vatandaşları sorunsuz bir şekilde Faturalı hat alabilmektedirler. Türk vatandaşlarının yararlandığı haklardan yararlanan Mavi Kart hamilleri de bu haktan yararlandırılmamakta, bu kişilerin hakları ihlal edilmektedir. Burada da BTK bu konuya ilişkin kendi yönetmelik ve yönergeleri çerçevesinde bir düzenleme yapmalı, ve 5901 sayılı Türk vatandaşlığı kanunun 28. maddesindeki haklarımızın ihlaline bir son vermeli ve Mavi Kartı her türlü hat için geçerli bir Kimlik Belgesi olarak kabul etmelidir.
3) Mavi Kart sahipleri, 5901 sayılı Türk vatandaşlığı kanunun 28. maddesinde tanınan haklar çerçevesinde kamu da her ne kadar kısıtlı bir şekilde sözleşmeli personel olarak çalışma imkanına sahip olsa da, 2527 sayılı Türk Soylu Yabancıların Türkiye’de Meslek ve Sanatlarını Serbestçe Yapabilmelerine, Kamu, Özel Kuruluş veya İşyerlerinde Çalıştırılabilmelerine İlişkin Kanun da Türk Soylu olduğunu ispat eden Bulgaristan/Makedonya/Batı Trakya göçmeni ve Bulgaristan/Makedonya/Yunanistan vatandaşı kişilere kıyasen yine de daha kısıtlı haklara sahiptirler. Zira Türkiye’de yaşayan, hayatında hiç Türk vatandaşı olmamış, Bulgaristan göçmeni, bir Bulgaristan vatandaşı Türk soylu kişi, 2527 kanunda kendisine tanınan haklar nedeniyle, her türlü başvurusunda ‘Türk vatandaşlığı şartı aranmaması nedeniyle’ kamu da her alanda memur, hakim, savcı olabilme ve atanabilme hakkına sahip iken, Mavi Kart sahibi kişiler sadece sözleşmeli memur olarak çalışabilme hakkına sahiptirler. Burada bir eşitsizlik mevcuttur. Zira, bir çok Mavi Kart sahibi kişinin kamu da belli bir kadroya dayalı ve asli ve sürekli bir memur olarak çalışma yasağına tabi olmasından ötürü, öğretmen olarak, hakim olarak, savcı olarak, müfettiş olarak, memur olarak atanamamakta, hatta belli devlet memurluğu sınavlarına da Türk vatandaşı olmamaları nedeniyle girememektedirler. Sonucunu bilmediğimiz, kazanıp, kazanmayacağımızın önceden belli olmadığı bir sınava girebilmek için bile, Mavi Kart sahibi adaylardan Türk vatandaşı olma şartı aranması da doğru değildir. Sırf sınava girebilmek için Türk vatandaşlığına geçmek, Alman vatandaşlığını kaybetmek anlamına gelir. Birde sınavın kazanılamaması durumunda ise, Almanya’ya da bir daha dönememek, kişinin sosyal ve siyasal hakları açısından mağduriyete uğraması anlamına gelmektedir. Bu sorunlarında bir an önce düzeltilmesi gerekmektedir.
4) Almanya’da, ülke içerisinde yaşayan diğer AB vatandaşlarına tanınan yerel seçimlerde oy kullanma hakkına benzer bir uygulama, Türkiye’de yaşayan Mavi Kart sahibi kişilere de tanınmalıdır. Mavi Kart sahiplerine genel seçimlerde oy kullanma hakkı kısıtlansa da, en azından Türkiye’de yaşayan Mavi Kartlılara, yaşadıkları şehirlerde en azından yerel seçimlerde oy kullanabilme hakkı tanınması zaruridir. Türk olarak doğmuş ve yıllarca Türk vatandaşı olarak yaşamış ve sonunda teşviklerle Alman vatandaşlığına geçmiş kişilere en azından Türkiye’deki yerel seçimlerde oy kullanma hakkı tanınması ve bu kişilerin anavatanlarında kısıtlı da olsa yine de bir söz ve oy hakkı sahibi kılınması, bir vefa borcunun gereği olmalıdır.
5) Mavi Kart sahibi kişilerin, vatandaşlıktan çıktıktan sonra doğan, hiç Türk vatandaşı olmamış çocuklarına da, ikamet şartı aranmaksızın, Türk vatandaşlığını kolay bir şekilde kazanabilme hakkı tanınmalıdır. Zira, doğan çocuklarımızın Türk vatandaşlığını kazanamaması bizim suçumuz değil, Almanya/Avusturya’nın herkes için çifte vatandaşlığı tam olarak kabul etmemesinin ve bunun akabinde Türk vatandaşlığından çıkmış bir karı-kocanın da, sonradan doğan çocuğunun, Anne ve Baba’dan kimsenin Türk vatandaşı olmaması nedeniyle, çocuğun da çifte vatandaş olamaması sonucunu doğuran bir sorundur. Bu sebeple, bu doğan çocuklara Türk vatandaşlığını kolay bir şekilde, ikamet şartı aranmaksızın, elde edebilme hakkı tanınması zorunludur. Aksi taktirde, şu an ki uygulama ile, ileri de bu çocuklar TR’de ’99’ ile başlayan yabancı kimlik numaralarına sahip olacak, kendi anavatanlarında bir Rus vatandaşı Türk vatandaşı olmak için hangi şartları yerine getirmesi gerekiyorsa, o şart Mavi Kart sahibi kişilerin çocukları içinde aranacaktır. Bu durumunda acilen düzeltilmesi gerekmektedir.
6) Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Yerleşme ve Seyahat Hürriyetine ilişkin 23. Maddesinin 3. Fıkrasında belirtilen “Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından mahrum bırakılamaz.” hükmü Mavi Kart sahibi kişiler içinde uygulanmalıdır. Türk vatandaşlığı kanunun 28. maddesinde belirtilen haklar çerçevesinde, Mavi Kartlılar Türk vatandaşlarının sahip olduğu haklardan aynen yararlanmalıdırlar. Yerleşme ve Seyahat Hürriyetine ilişkin katı kurallar Mavi Kartlılar içinde uygulanmalıdır. Yeni çıkan 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunun 7. maddesinin c) bendi ve buna benzer diğer maddeler, bazı durumlarda Mavi Kartlılara da Türkiye’ye giriş yasağı ve sınır dışı edilme imkanı öngörmektedir. Yabancılara öngörülen bu tedbir ve yaptırımlara, Mavi Kartlılarında dahil edilmesi, bu kişilerin Anavatanlarına girişlerinin yasaklanması doğru değildir. Bunun da acilen düzeltilmesi gerekmektedir.
7) Suçluların iadesinde “vatandaş iade edilmez” hükmü Mavi Kartlılar içinde uygulanmalıdır. Türkiye’ye sığınan her Mavi Kartlı kişi, her ne suç işlemiş olursa olsun, anavatanında yargılanma ve cezasını Türkiye’de çekme ve cezasının Türkiye’de infaz edilmesine imkan tanınması haklarına sahip olmalıdır. Yabancı bir ülkenin vatandaşlığına sonradan geçip, Türk vatandaşlığından izinle çıkılsa bile, bu kişiler, istemediği bir ülkeye iade edilmemelidir. Türk vatandaşlığı kanunun 28. maddesinde bu hakkı kısıtlayan bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak bu hakkı sağlayan bir hüküm olmaması da bir belirsizlik yaratmaktadır. Bu durumunda düzeltilmesi Mavi Kartlılar açısından faydalı olacaktır.
8) Türkiye’de Mavi Kartlıların Kimlik Numarası sorgulaması ayrı bir kütük, ve ayrı bir MERNİS Veritabanı üzerinden yapılmaktadır. Türk vatandaşlarının kayıtlı olduğu MERNİS Veri Tabanından ayrı bir Veri Tabanı üzerinden Mavi Kartlıların Kimlik Numarası sorgusunun yapılması, kurumlarda karışıklıklara yol açmakta, memurların yanlış veri tabanında sorgulama yapmasından ve ya Mavi Kartlılar için öngörülen veri tabanından haberdar olmamalarından ötürü, bazı Mavi Kart hamili kişiler kurumlarda işlemlerini gerçekleştirmekte zorlanmaktadırlar. Bu karışıklığın da bir an önce düzeltilmesi, ve kimlik numarası sorgulama işleminin daha kolay ve tek bir sistem üzerinden yapılması karışıklıkları önleyecek, faydalı olacaktır.
9) Ayrıca yeni çıkan Mavi Kartlıların emekliliğine ilişkin Torba Yasa’da Türk vatandaşı olarak çalışılan sürelerin artık borçlanıla bilineceği öngörülmektedir. Ancak, Mavi Kartlı AB vatandaşı olarak yurtdışında çalışılan süreler isteğe bağlı olarak borçlanılamamaktadır. Madem Türk vatandaşlarına eş değer tutuluyor, onların sahip olduğu haklardan yararlanma hakkına sahip olduğumuzdan bahsediliyor, o zaman Mavi Kartlı olarak geçen çalışma süreleri de hesaba katılmalıdır. Ayrıca şu anki mevzuata göre Mavi Kartlı olarak Yurtdışı Borçlanması yapabilmek için 12 yıl Türk vatandaşı olarak çalışma şartı aranmaktaymış. Yani 5 yıl ya da 7 yıl Türk vatandaşı olarak çalışılıp, Alman vatandaşı olunduysa, bu kişiler Mavi Kartlılar olarak Yurtdışı Borçlanması yapıp emekli olamamaktadırlar. Yeni çıkarılan Torba yasa da buna ilişkin bir hüküm de bulunmamaktadır. İleride ortaya çıkabilecek mağduriyetleri engellemek açısından, bu durumunda düzeltilmesi Mavi Kartlılar için faydalı olacaktır.
Temennim bu sorunların Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı tarafından dikkate alınarak çözülmesidir.
Ancak bu sorunların çözülmesi kısa vade de mümkün olmayacaksa, B PLANI devreye sokulmalıdır.
B Planı:
Mesut Yılmaz zamanında çıkarılan ve o zamandan beri uygulanan bir kanun maddesiyle, Türkiye’nin vatandaşlarına kendi istekleri üzerine Türk vatandaşlığından çıkma imkanı sağlaması artık yasaklanmalı, eski Türk vatandaşları da (Mavi Kartlıları) geçici bir madde ile kendiliğinden Türk vatandaşı sayması ve askerlik yapmayanları da askerlikten muaf etmesi, tüm çifte vatandaşlık problemini kökten çözecektir. Böyle bir uygulama ile, vatandaşlıktan çıkmak artık mümkün olmayacağından, Almanya ve Avusturya kendi mevcut kanunlarında yer alan hükümler nedeniyle kişilere çifte vatandaşlık vermek zorunda kalacaktır.
Zira, Almanya/Avusturya’nın bir gün herkes için çifte vatandaşlığı getirir düşüncesine hakim olmak ve buna bel bağlamak doğru değildir. Bu konuda, devletimizin (Türkiye’nin) gerekli yasal düzenlemeleri yaparak ya da B Planına benzer planları devreye sokarak, biz Mavi Kartlıların mağduriyetinin giderilmesine yardımcı olması herkes için en hayırlı, en doğru çözüm olacaktır.
Şimdilik gözüme çarpan eksiklikler bunlar. Mavi Karta ilişkin gözünüze çarpan başka sorunlar var ise, bunları da eklemenizi temenni ederim.
Saygılarımla,
Av. Erdi Sarı

————————————————————————————–
5901 SAYILI TÜRK VATANDAŞLIĞI KANUNU
MADDE 28 – (1) (Değişik: R.G.-18/05/2012-6304/14. md) Doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ve üçüncü dereceye kadar olan altsoyları, bu maddede belirtilen istisnalar dışında Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler. Millî güvenliğe ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklıdır.
(2) Bu madde kapsamında bulunan kişilerin, seçme ve seçilme, muafen araç veya ev eşyası ithal etme hakları ile askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü yoktur. Bu kişilerin sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı olup bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabidirler.
(3) Bu madde kapsamında bulunan kişiler, bir kadroya dayalı ve kamu hukuku rejimine tabi olarak asli ve sürekli kamu hizmeti görevlerinde bulunamazlar. Ancak kamu kurum ve kuruluşlarında işçi, geçici veya sözleşmeli personel olarak çalıştırılabilirler.
(4) Bakanlar Kurulu gerekli görmesi halinde üçüncü dereceden itibaren hangi dereceye kadar olan altsoyların bu maddede tanınan haklardan faydalanabileceğini belirleyebilir.
(5) Bu madde hükümlerinden yararlanacak olan altsoyun, üstsoyu ile soy bağını belgelendirmesi şarttır.
(6) Bu madde kapsamında bulunan kişilere, talepleri halinde bu maddede belirtilen haklardan faydalanabileceklerini gösteren Mavi Kart düzenlenir. Bu Kart, 21/2/1963 tarihli ve 210 sayılı Değerli Kağıtlar Kanunu kapsamındadır.
(7) Bu maddenin sağladığı hakların kullanılmasında Mavi Kartın ibrazı yeterlidir. Kartın ibraz edilememesi durumunda Kimlik Paylaşımı Sistemi aracılığıyla Mavi Kartlılar Kütüğünden alınacak kayıt örneği ve uyruğunda bulunulan devlet makamlarınca verilmiş kimlik bilgilerini gösteren belge ile işlem yapılır. Bu kişilerin kimlik bilgilerinde değişiklik olması durumunda uyruğunda bulunduğu devlet makamından alınmış eski ve yeni kimlik bilgilerini gösteren belgenin usulüne göre tasdik edilmiş Türkçe tercümesi ile birlikte ibrazı zorunludur.
(8) Bu madde kapsamında bulunan kişilere Bakanlığın tespit edeceği esaslar çerçevesinde kimlik numarası verilir. Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası aranan yerlerde bu kimlik numarası kullanılır.
(9) Mavi Kartın düzenlenmesi ve dağıtılması ile Mavi Kartlılar Kütüğünün elektronik ortamda tutulmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.
(10) Kamu kurum ve kuruluşları, bu madde hükümlerinin uygulanması amacıyla her türlü tedbiri alır ve gerekli düzenlemeleri yapar.

MAVİ KARTLILAR İÇİN TANIMA VE TENFİZE GEREK YOK

MAVİ KARTLILARIN BOŞANMALARINI NÜFUSA TESCİL ETTİREBİLMELERİ İÇİN TANIMA VEYA TENFİZ DAVASI AÇMALARINA GEREK YOKTUR.

Doğumla Türk vatandaşı olupta, çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığından ayrılarak Alman vatandaşlığına geçen ya da bu kişilerin – Türk vatandaşı olmayan – 3 üncü dereceye kadar olan altsoyu olup, Mavi Kartlılar kütüğüne kayıtlı özel statülü yabancı konumunda olan bu kişiler, tanıma/tenfiz davası açmadan da boşanmalarını Türkiye’de geçerli olarak tanıttırabilmektedirler. Bu kişiler, usulüne göre tasdik edilmiş ve onaylanmış boşanma kararı ile yurtiçinde nüfus müdürlüklerine, yurt dışında ise dış temsilciliklere (büyükelçilik veya konsolosluklar) boşanmanın Mavi Kartlılar Kütüğine tescil işlemi için başvurabilmektedirler. Alman Mahkemesinden alınan boşanma kararının Mavi Kartlılar Kütüğüne tescil edilebilmesi için, kesinleşmesinin ardından yeminli tercüman aracılığı ile Türkçe’ye çevrilmesi ve onaylattırılması yeterlidir.

Nitekim;

Mavi Kartlılar Kütüğü ve Beyan Edilen Nüfus Olaylarının Tutulması Hakkında Yönerge’nin 10 uncu maddesi şu şekilde düzenlenmiştir.

MADDE 10 – (1) Mavi Kartlılar Kütüğünde kayıtlı kişilerin kişisel durumlarına ilişkin olarak nüfus müdürlüklerine ya da dış temsilciliklere intikal eden her türlü form, tutanak, yazı, evrak ve belgelerin işleme alınması Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 167 nci maddesi hükümlerine göre yapılır.
(2) Milletlerarası Ahvali Şahsiye Komisyonunca hazırlanarak uygulamaya konulan sözleşme gereği düzenlenen ve belirli bir formüle sahip, çok dilde düzenlenmiş olan kişi hallerine ilişkin belgeler tasdike yönelik herhangi bir işlem görmeden doğrudan kabul edilerek işleme alınır.
(3) Mavi Kartlılar Kütüğünde kayıtlı kişilerin uyruğu bulunduğu ülke makamlarından almış oldukları karar ve idarî belgeler usulüne göre tasdik edilmiş ve onaylanmış ise, ayrıca 27/11/2007 tarihli ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun hükümleri uyarınca tanınması veya tenfizi istenmez.
Bu bağlamda (artık) Türk vatandaşı olmayan ya da bu kişilerin 3 üncü dereceye kadar olan altsoylarından biri olan Mavi Kartlıların nüfus olaylarına ilişkin karar veya idari belgeler usulüne göre tasdik edilmiş ve onaylanmış ise, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 50 ila 59 uncu maddeleri uyarınca Tanıma veya Tenfiz işlemi yapılması zorunlu değildir.
Ancak, Mavi Kartlıların nüfus olaylarına ilişkin beyan ve değişiklikler yalnızca “MAVİ KARTLILAR KÜTÜĞÜ” üzerinde yapılabilmektedir.

NOT: KAPALI NÜFUS KAYITLARI/AİLE KÜTÜKLERİNDE YAPILACAK DEĞİŞİKLİKLER İÇİN MUTLAKA ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİNDE DAVA AÇILMASI GEREKMEKTEDİR. ANCAK, BU DAVALAR GENELDE 5490/m.14 GEREĞİNCE KAYDIN KAPALI OLMASI NEDENİYLE RET EDİLMEKTEDİR. SON ÇIKAN YARGITAY KARARLARI VE ANAYASA MAHKEMESİNİN BİREYSEL BAŞVURU KARARLARI IŞIĞINDA KAPALI KÜTÜK ÜZERİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA CEVAZ VEREN, ÖZELLİKLE MAVİ KARTLILAR KÜTÜĞÜ İLE KAPALI KÜTÜKTEKİ SOYAD UYUŞMAZLIKLARINDA MAĞDURİYETLERİN GİDERİLMESİNE İLİŞKİN BİR TAKIM KARARLAR VARDIR. BU TÜR SORUNLARI YAŞAYAN KİŞİLERİN BU KARARLARI EMSAL GÖSTEREREK, YARGI YOLUNA BAŞVURMASININ DAHA İSABETLİ OLACAĞI KANAATİNDEYİM.

PEKİ YA DİĞER EŞ TÜRK VATANDAŞI YA DA ÇİFTE VATANDAŞ İSE BU DURUMDA NE OLACAK ?

Mamafih karşı taraf (eski eş) Türk vatandaşı ise, bu durumda yurtdışından alınan mahkeme kararının nüfus ve vatandaşlık işleri genel müdürlüğünce işleme alınabilmesi ve Türk vatandaşlarının kayıtlı olduğu aile kütüklerine tescili için, bu kişinin Türkiye’de 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 50 ila 59 uncu maddeleri uyarınca tanıma veya tenfiz davası açması gerekecektir.

Av. C. Erdi SARI

 

YURTDIŞINDA YAŞAYAN TÜRKLERE KDV MUAFİYETİ

TÜRKİYE’DE YERLEŞMİŞ OLMAYAN YABANCILARA VE YURTDIŞINDA YAŞAYAN TÜRKLERE TÜRKİYE’DE KONUT ALIMLARINDA KDV MUAFİYETİ

Türkiye’de yerleşmiş olmayan Yabancı uyruklular ile yurtdışında 6 aydan fazla çalışma veya oturma iznine dayalı olarak ikamet eden Türk vatandaşları, Türkiye’de aldıkları konutlar için %18 KDV (Katma Değer Vergisi) ödeme zorunluluğundan muaf tutulmuştur.
Mavi Kartlılar’da Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam etmekle birlikte, esasen Türk vatandaşlığından ayrılmış yabancı uyruklu kişiler olduklarından, her iki kategoride de değerlendirilmeleri durumunda, “Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu kişiler” ya da “yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları” ‘na tanınan haklar kapsamında KDV muafiyetinden aynen yararlanabilecekler.